Son kovboy projesi 1989’da, California Nevada sınırında eski bir çiftliği ziyaretimle başladı. Bir gazete için rodeo boğalarını çekiyordum. Bir fincan kahve için kovboyların yemek yedikleri yemek barakasına gittiğimde zamanda yolculuk yaptığım hissine kapıldım. Herşey çok az ve küçüktü. Badanalı duvarlar, boyalı tahta zemin, yağ lekeli tavan, plastik örtülü büyük bir masa, basit oturma yerleri. Duvarlarda hiç bir resim ya da süsleme, hiç bir yumuşak şey yoktu. Orada, kullanılmayan ya da ihtiyaç dışı hiç birşey yoktu.
Bir defa, ne kadar faydalı çiftlikler olduğunu görmekten etkilendim. Oradaki herşey bir sebep içindi. Hiç bir aşırı kişisel eşya yoktu. Gereksiz hiç bir mal veya donanım yoktu. İşlerin ellerle ve kasla yapıldığını görebiliyordum. Herşey kesinlikle modern konforu olmayan, basit, dürüst ve açıktı.
Sanki sihirli bir kapıdan içeri adım atmış ve varolmayan bir zamana geri dönmüştüm. Fakat o oradaydı, eski yaşam tarzı; uzay yolculuklarının, internetin ve kendi kendine parkeden arabaların çağında hala mevcuttu.